Türkiyem yine şehit haberi ile yasa boğuldu, aynı senaryo, haince bir tuzak ve yakılan canlar, yıkılan anne ve babalar, ateş düşmüş ocaklar ve bu kanlar üzerinden yapılan siyaset.
Uzun zamandan beri bu yazımı yazmak istiyor ama bir türlü yazamıyordum.Yazmalısın diye kalemi elime aldım, nereden başlayım, nasıl yazayım diye bir hayli zorlandım, kaç defa yazdım, sildim olmadı, ama yine de yazmaya karar verdim . Umarım bu yazımı okuyanlar benim ne demek istediğimi anlayacaklar.
İlk yazımı Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yazmak istemiştim, olmadı. Uzatmadan söylüyeyim konum Selahattin Demirtaş ve onun temsil ettiği partinin millet vekillerinin yaptıkları siyaset. Demirtaş da bir zamanlar Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde adaydı, Türkiye`de Cumhurun başı olmak iddiasındaydı ve seçim yarışmasında hitabı da bazen bir çok kalbi temiz insanımızı etkileyecek derecede duygusaldı.
Bunun sonucu olsa gerek 9.76 oranında oy bile aldı ve bu oylar yalnızca temsil ettiği Kürt halkının oyları değildi, ona inanan ve çaldığı sazın etkisiyle oyunu onların lehine kullanan anadolu insanımızın oyları da vardı. dışlanılmış, ötekileştirilmiş, hor görülmüş, ana dilinde konuşması yasaklanmış, eşit vatandaş olmak isteyen, lakin olamayan, devlet tarafından ezilen mazlum bir halkın temsilcisi gibi konuşurdu seçim mitinglerinde…
Özerklik isteyerek Türkiye`de Cumhurbaşkanı olmak iddiasındaydı. Konuştukları, eylemleri ve siyasi görüşleri arasında çok büyük çelişki vardı.
Cumhurun başı olmak isteyen birisi, bu cumhuriyete silah çeken ve son bir yılda 539 Şehit (polis ve asker),463 sivil halk olmakla toplam 1002 kişiyi katleden PKK`ya terör örgütü dememiş, kınamamış,onun zihniyetinin siyasi temsilcisi olan kadın millet vekilleri hatta bu katil örgütün mensuplarına \”gerilla\”diyerek halk kahramanı yapmış bununla yetinmemiş, Türkiyemizin çeşitli bölgelerinde bunlar için “şehit” mezarlıkları bile yapmışlar ki,aslında onların bu toprağın ne üstünde gezmeye,ne de altında yatmaya hakkı yoktur.
Bu topraklar şehit kanıyla kutsanmıştır, dedelerimiz bizleri can ve kan pahasına korumuştur *** Haine ne isterse verirsin, başını bezeyip tahta oturtursun, katil elebaşlarını müzakereci yaparak barış güvercini ilan edersin tamam fakat olacakların sonunun bedelini de bu halka ödetemezsin…
Çözüm sürecinin akilleri, elçileri ve başdanışmanları hangi bedeli ödedi? Onlara kimse bir sormadımı ki, siz kimin adamı olarak,çözüm sürecinin perdesi altında PKK\’nın silahlanmasına,bombaların Türkiyeye sokulmasına, yolların mayınlanmasına zemin oluşturdunuz ve canlar yandığı bir dönemde ise kayboldunuz, ortalarda yoksunuz.
Bunların hesabı sorulmaz mı? Ak Partili bakanlar ve milletvekilleri sizidemi akiller ve Demirtaş zihniyeti kandırdı? bu kadar kolay mı?
Bu günahların altından kandırıldık diye kalkmak kolay olmasın gerek…
Devlet makamında oturanların, terör örgütü ve bu örgütün siyasi kanadının \”barış\”safsatasına kanması çok tehlikeli, çünkü bu kanmanın bedelini kişiler değil devlet ve millet ödüyor, nitekim ödemekteyiz.
Almanya parlementosunun sözde ermeni soykırımı yalanını tanıdıktan sonra, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğanın, bu tasarını parlamento`ya taşıyan Yeşiller partisinin yetkili vekili Cem Özdemirin hakkında dedikleri Demirtaşı çok rahatsız etmiştir.
Cumhurbaşkanı “bunların kanı bozuk” demiştir. Bizde el arasında haine,namerte,ekmek yediği kaba tükürene, vatanını satana, iftiracıya, kansıza, kul hakkı yiyene, mazlumun ahını alana,namussuzun yanında durana, milletini satana, her yerden dışlanana onlara kucak açarak yer verip yurt yapan, koruyan kollayan bir milleti sırtından vurana, vatan darda olanda işgalcilere klavuzluk ederek düne kadar komşusu olduğu insanları katledene “kanı bozuk” derler.
Bunun ırkçılıkla, milletle bir alakası yok. Türk görünen o kadar hain var ki…
Kürt görünen o kadar ermeni bozuntusu var ki…
Kendilerinin yaptıkları katliamları görmek istemeyen, Türke yaptıkları katliamları,soykırımları örtmek için \”Ermeni Soykırımı\” yalanını uydurarak ve bu yalanı türk adı altında Cem Özdemirler eli ile meclislere taşınırsa, ben de bu zata “Kanı bozuk” demiyeyim de ne diyeyim.
Cumhuriyetin Meclisinde millet vekili olarak,Cumhurun kurucusuna dil uzatıp, Devletin temellerine dinamit koyan, Türkiye`yi bölmeye çalışan yabancı ve içeriden olan hainlerle işbirliği içinde olan, devlete silah çeken, binlerle polisi, askeri, sivil masum insanları katleden terör örgütünün sözcülüğünü yapan bir siyasi zihniyetin temsilcisine “kanı bozuk” denmez de ne denir Demirtaş? Belki bu vasıfları taşıyanların tarifini sen söylersin, biz de öğrenmiş olurduk.
Yıllardır Türkiyemizde evlere düşen terör ateşinin acısından kavrulan anaların kürtçe, türkçe yaktığı ağıtlara sebeb olan, eli kanlı katillerin elebaşına ve destekçilerine ses çıkarmayanların kanı bozuk değilde de nedir? Kürt gibi görünen, ama kürdü türke düşman etmeye çalışan bir çok ermeni katillerinin kanı bozuk değil mi? Türk milletine soykırım yalanını kabul ettirmek için, tüm türk düşmanları ile birlikte haraket eden ve güya türk görünen namertlerin kanı bozuk değil de nedir? Rusun, ingilizin, almanın, fransızın, itin,köpeğin uşaklığını yapan Vatan hainlerinin kanı bozuk da değil de nedir? Kanın bozuk değilse, bir kanı bozuğa “kanı bozuk” değilmesine üzülme, darlanma…
Bu ırkçılık değil, o insanın taşıdığı vasıfların halk arasında tarifidir. Yıkılan evlerin,yakılan yüreklerin,masum İnsanların alınan canlarının,akıtılan onca göz yaşlarının vebali hem de sizin boynunuzdadır.
Kanı bozukları savunacağınıza, bu günahlardan nasıl arınacağınızı düşünün, zararın yarısından da geri dönmekte kardır, en azından bu dünyanızı düşünmediniz hiç olmasa o dünyada Allah\’a vereceğiniz hesabı düşünün. Bu kadar zalimlik sadece size değil,kandırdığınız ve sözde temsil ettiginiz Kürt halkına da zarar verir.
Emin olun bu millet kürdüyle,türküyle,lazıyla,çerkeziyle,arabıyla ve bin yıllardır kardeşçe yaşadığı coğrafyanın insanıyla birlikte PKK ve işbirlikçilerini bitirecek,kim olursa olun sizin gerçek yüzünüzü görecek ve sizden desteğini kesecek.
Terör mutlaka bitecek, Türkiyemin yüzü gülecek, düşmanlarımızın gözü kör olacak. Allah`a emanet ol Türkiyem…
Tanrı seni korusun!..
