Tənzilə Rüstəmxanlı bayram yaşamayan uşaqlardan yazdıbackend

Tənzilə Rüstəmxanlı bayram yaşamayan uşaqlardan yazdı

  • whatsapp
  • messenger
  • telegram
  • vkontakte
  • odnoklassniki

Bu gün Türkiyemizde Egemenlik ve Çocuk Bayramıdır.Bayramınız Kutlu olsun sevgili çocuklar.Şimdi ben size bayram yapa bilmeyen iki çocuğun hikayesini anlatacam.
29 Ekim 1993\’de Azerbaycanın Zengilan denilen bölgesi Ermeni silahlı gücleri tarafından işğal edildi. Ertesigün göçmenlere yardım amacıyla çalıştığım Bakanlık hattıyla (Azerittifak) oraya yardım aparmıştım. Bizim oralar Ekimde çok soyuk olur. Zengilan Aras nehrinin kıyısında yerleşir.
Ermeniler topuyla, tüfengiyle saldıranda ve bu saldırıdan habersiz sivil halk çoluk-çocuğunu alarak can havliyle canlarını kurtarmak amacıyla kaçmışlar. Arkalarında silahlı ermeni çeteleri, önlerinde Araz nehri. Arazı yüzerek geçenler, sonradan İrandan geçerek Azerbaycana geldi, yüzemeyenler Araz nehrinde boğularak hayatını kaybetti ve Araz\’da boğulanların çoğu çocuklardı.
Kurtulanlara giyecek götürmüşdüm ve onların yerleştirildiği çadırlara gitmişdim. Çok perişan durumdaydılar, olub-bitenlerin şokunu atlatmamışlardı, çadırlardan ağı sesi yükselirdi, evladını kaybeden kim,anne-babasını itiren kim, kardeşini kaybeden kim bilinmiyordu.
Gözyaşları içinde onların acısını paylaşmağa çalışırdim.
Birden yan çadırdan bir kadının, yüksek sesle gülüşünü duydum ve hayretle yanımdakılara baktım ve bu kadar acıların içinde bu nasıl bir kahkaha diye gözlerimle sordum. Beni o çadıra götürdüler,içeri girende saçları omzuna dökülmüş genc bir kadın, elinde bir bez bebek şarkı söyleyir ve ya kahkaha atarak gülüyordu. Yaklaşdım, elimi omzuna koydum, başını kaldırıb yüzüme bakanda gözlerindeki anlamsız ifadeden, akli dengesinin yerinde olmadığını anladım. Biz dışarı çıkanda bu genc ananın acı hikayesini bana anlatdılar. Ermeni çeteleri köye girdiği zaman genc ana biri, yeddi,diğeri ,üç yaşındakı kız çocuklarını alarak kaçmaya koyulur… Ananın derdi bu iki kız çocuğunun ermenilerin eline geçmemesidir. Arkalarında onları öldürmeğe gelen Ermeniler, önlerinde Araz nehri ve ana iki çocuğunun elinden yapışıb, kendini Araz`ın sularına bırakır. Yüzme bilmediği için sularda çabalayıb durur,can havliyle ne baş verdiğini anlamır. Yanındakıların yardımıyla ana ve bir kızı hilas olur,diğer, üç yaşındakı kızı nehirde boğularak ölür. Anne kendine gelende kızının cansız bedenini bile bula bilmir ve aklını kayb edir.
Ben bu acı facianı göz yaşları içinde dinledim, kocası Ermeniler tarafından öldürülen bir çocuğunu sulara vermiş bir genc Ananın faciası ve bu acıya tanık olmuş bir kız çocuğu… Anne akıl hastanesinde hale yaşıyor, kızına devlet sahib çıktı,okudu doktor oldu. Annenin elinde hale o bez bebek, Araz nehrinde kaybettiği kızı için ninni söyleyir, çocukluğunu kayb etmiş 27 yaşlarında bir doktor kız her hafta annesini ziyaret edir, annesinin bembeyaz olmuş saçlarını tarıyarak örür, anne de kaybettiği kızının saçlarıymış gibi bez bebeğin saçlarını örür. Her çocuk bayramı`nda ben bu anne ve kızlarını hatırlarım…
Bayram yaşamayan Karabağ savaşının cocukları, sizin de bayramınız kutlu olsun!..

İnterpress.az